Satoshi'nin Kafatası: Zeytin dalı mı yoksa Ripple'ın gizli ironisi mi?

Kripto dünyasında semboller önemlidir. Peki, tarihsel olarak Bitcoin maksimalistlerine karşı bir şirket olan Ripple neden Bitcoin Müzesi'ne dev bir Satoshi Kafatası bağışladı? Bu sadece sanata bir övgü müydü yoksa göz önünde saklı şifreli bir mesaj mıydı?

Her şey beklenmedik bir duyuru ile başladı: Ripple, Satoshi'nin Kafatası heykelini resmi olarak Bitcoin 2025'in organizatörlerine teslim etti. 11 metre yüksekliğindeki enstalasyon artık Nashville'deki Bitcoin Müzesi'nde kalıcı olarak yer alıyor. Sanatçı Benjamin Von Wong tarafından Greenpeace ABD ile işbirliği içinde yaratılan eser, ilk olarak Mart 2023'te başlatılan "İklimi Değil Kodu Değiştir" kampanyasının bir parçasıydı. Girişim Bitcoin'in enerji yoğun madencilik uygulamalarına dikkat çekmeyi amaçlıyor ve İş İspatından daha çevre dostu bir algoritmaya geçilmesi çağrısında bulunuyordu.

Ancak Bitcoin topluluğu mesajı reddetmek yerine, kafatasını bir dayanıklılık sembolü olarak benimsedi. Bir zamanlar protesto sanatı olarak tasarlanan şey, o zamandan beri blok zincirinin dayanıklılığının bir anıtı olarak yeniden yorumlandı.

Von Wong'un kendisi de daha sonra bakış açısının tek taraflı olduğunu kabul etti. Blok zincirinin sürdürülebilirliği konusunda yapıcı tartışmalara katılmaya başladı ve heykel beklenmedik bir kripto birliği eserine dönüştü.

Ripple zeytin dalı mı uzatıyor yoksa bir açıklama mı yapıyor?

Ripple CEO'su Brad Garlinghouse bağışı sembolik bir jest olarak tanımladı. X'teki bir gönderide, kafatasının Bitcoin'in kalıcı gücünü temsil etmeye başladığını ve onu hediye etmenin sektörün bir araya gelme ihtiyacının bir işareti olduğunu söyledi.

Hem XRP hem de BTC topluluklarını işbirliği yapmaya teşvik ederek, "Endüstriyi birleştirmek artık isteğe bağlı değil - bu çok önemli" diye yazdı.

Ancak herkes bunu dostane bir jest olarak görmedi. XRP topluluğunun önde gelen üyelerinden Edo Farina, kafatasının bir hediye değil bir mesaj olduğunu savundu. Ripple'ın Satoshi'nin kalıntılarını bağışlamasının Bitcoin'in saltanatının sona yaklaştığına işaret ettiğini iddia ederek bunun "kralın ölümünü" simgelediğini öne sürdü.

Loading...

Farina, "Eğer bir şirketin CEO'su size kralınızın kafatasını verirse... bu bir hediye değil, bir mesajdır," diye yazdı.

Burada daha derin bir anlam olup olmadığı bir yorum meselesi. Ripple böyle bir niyete işaret eden herhangi bir resmi açıklama yayınlamadı. Ancak kriptoda sembolizm genellikle kelimelerden daha yüksek sesle konuşur.

Kripto Paskalya yumurtaları: Gelenek olarak gizli mesajlar

Güvenin kriptografi üzerine inşa edildiği bir sektörde, gizli mesajlar uzun zamandır kültürün bir parçası.

2015 yılında Nick Goldman, Dünya Ekonomik Forumu'nda veri depolama için DNA kullanma fikrini tanıttı. İçinde 1 BTC bulunan bir Bitcoin cüzdanına şifrelenmiş bir özel anahtar içeren test tüpleri dağıttı. Birkaç yıl sonra, Belçika'dan bir öğrenci kodu kırmayı başardı. Ödülün bir kısmını bir parti için harcadı ve geri kalanını genetik deneyler için laboratuvar ekipmanı satın almak için kullandı. Sanatçı Marguerite Christine, her biri kripto para birimine erişim sağlayan özel bir anahtar saklayan Satoshi Nakamoto Efsanesi başlıklı bir dizi resim yarattı. 2018 yılında, üç yıllık bir araştırmanın ardından, son parçanın anahtarı - ORCHED H34R7S - nihayet ortaya çıkarıldı.

ORCHED H34R7S

Bilinen bir başka örnek de Andy Bauch'un LEGO tuğlalarından inşa ettiği New Money enstalasyon serisidir. Bu eserler, 10.000 dolardan fazla Bitcoin ve altcoin'e erişim sağlayan gizli kodlar içeriyordu - gömülü bulmacaları çözebilenler için bir ödül.

Aslında her Bitcoin bloğu bir tür Paskalya yumurtasıdır. Madenciler yeni bloklar oluşturmak için kriptografik bulmacaları çözerek süreci teknik olduğu kadar felsefi bir oyuna da dönüştürüyor.

Herkes için yansımalar

Ripple'ın Kafatası hediyesi bir aynadır - kripto topluluğunun her üyesinin farklı bir şey gördüğü bir ayna. Bazıları için bu bir uzlaşma jesti. Diğerleri içinse bir provokasyon ya da hatta bir şaka. Ancak net olan bir şey var: Satoshi'nin Kafatası artık Bitcoin Müzesi'nin bir parçası ve işin güzelliği de burada. Bitcoin'in kendisi gibi, heykel de topluluk ne olmasına karar verirse ona dönüştü.

Belki de asıl soru, Kafatası'nın gizli bir mesaj içerip içermediği değil, daha derine bakmaya ve kriptonun gerçek gücünün algoritmalarda değil, onları destekleyen toplulukta yattığını anlamaya istekli olup olmadığımızdır.